Hidradenitis süpürativa tedavi

Hidradenitis süpürativa tedavi,

Hidradenitis süpürativa tedavi HS hakkında geniş izahat, köpek memesi hakkında bilimsel emek harcamalar ve tedavisi, son olarak naturel tedavi yöntemi antibiyoks

Hidradenitis süpürativa yineleyen apseler, sinüsler ve skarlar ile karakterize apokrin glandların süreğen inflamatuvar bir hastalığıdır. Yaşam niteliğini önemli derecede tesirleyen hastalık, sık sık aksilla, kasıklar, perineal ve perianal mekanları meblağ.

Hidradenit Suppurativa ve Köpek Memesi HS Hastalığından Kurtulanlar

Hidradenit Suppurativa, Köpek memesi hastalığı, HS hastalığı, Ter bezi iltihabından kurtulanların iyileşenlerin yorumlarını okuyabilirsiniz. Ne kullanmışlar nasıl iyileşmişler açıklayıcı bilgileri HS Forum Girişi yapabilir bitkisel ürünlerden bilgi almak için ANTİBİYOKS firmasından iletişim kurabilir. Dilerseniz web sayfamız Köpek Memesi Hastalığı Tedavisi anasayfasından okumaya devam edebilirsiniz.

Etiyolojisi tam olarak açıklanmamasına rağmen

Etiyolojisi tam olarak açıklanmamasına rağmen, primer patolojinin foliküler oklüzyon bulunmuş olduğu düşünülmektedir. Hastalığın tedavisi olabildiğince zahmetlidir ve medikal tedavi, hafifçe ve orta dereceli hastalık amacıyla tercihedilirken daha şiddetlihastalık amacıyla cerrahi tedaviler seçilir.

Medikal tedavi seçenekleri içinde

Medikal tedavi seçenekleri içinde sistemik ve topikal antibiyotikler, intralezyonel steroid enjeksiyonu, sistemik retinoidler ve hormonal tedavi yer almıştır. Cerrahi tedavide ise drenajdan köktencilik eksizyona kadar değişen bir yelpazede tedavi alternatifi bulunmaktadır ve hastaya nazaran seçim gerektirir. Tedavi alternatifi ne olursa olsun hastalıkta nüks görülmesi en önemli morbidite sebebidir.

Hidradenitis süpürativa (HS) apokrin bezlerin süreğen, yineleyen inflamatuvar bir hastalığıdır.

İlk kez 1839 senesinde Velpeau doğrulusunda tanımlanmış,1854 senesinde ter bezlerinin bir hastalığı bulunmuş olduğu bulunmuş ve Verneuil doğrulusunda isimlendirilmiştir. Schiefferdecker ise 1922 senesinde ter bezlerini apokrin ve ekrin ter bezleri olarak sınıflandırmış ve HS’nin apokrin ter bezlerine lokalize bulunduğunu göstermiştir

Hidradenitis süpürativanın prevalansı tam olarak bilinmemekle eş güdümlü bir çalışmada % 4.1 olarak bildiril-miştir. Bu oranın seçilmiş bir yaş grubunda uygulanan bir çalışmanın neticesi olması namacıylaiyle olmasından daha yüksek bulunmuş olduğu düşünülmekte ve aşağı yukarı olarak 300 erişkinden birisinde gördüğünüz ön görü edilmektedir. HS’nin puberteden evvelce ve 40 yaşından sonrasında görülmesi seyrekdir. Bayanlarda erkeklerden daha sık görülür lakin erkeklerde perianal abse gelişimi iki kat daha çokdır.

Etiyolojiyi tanımlamak amacıyla birkaç emek verme yapılmış olma-sına rağmen şimdilik tam olarak açıklanamamıştır.

Önceki senelerde HS’nin primer olarak apokrin ter bezlerinin hastalığı bulunmuş olduğu düşünülmekteydi . Sadece daha sonralarıfoliküler epitelin bir hastalığı bulunmuş olduğu ve klinik bulgulara foli-küler oklüzyonun yol açmış olduğu görüş ü meydana atıldı.

Foliküler hiperkeratozun hadiyi başlatmış olduğu, foliküler oklüzyon geliştiği ve buna sekonder olarak apokrin glandların vakaa katıldığıdüşünülmektedir.

Foliküler oklüzyon foliküllerde genişlemeye, sonrasında foliküler rüptüre namacıyla olur ve keratin ve bakteriden meydana gelen içerik çevredeki dermise dökülür. Bu, nötrofil, lenfosit ve histiositlerden meydana gelen inflamatuvar hücre yanıtını başlatır. Iltihap gelişimi, piloseBase ünit-lerin parçalanması ve başka foliküllerin tutulumu ile olay sürer.

Parçalanmış foliküllerin epiteli sinüslerin gelişiminde rol alır. Enfeksiyon, hastalığın gelişiminde sekonder rol oynar. Primer başlatıcı etkenin foliküler oklüzyon bulunmuş olduğu HS, foliküler oklüzyon tetradının bir delegesi olarak görülür. Foliküler oklüzyon tetradı akne vulgaris, pilonidal sinüs, HS ve disekan selülitten meydana gelir ve hepsinin ortak tarafı foliküler oklüzyonun başlatıcı olmasıdır. Hastaların %26’sında aile hikayesi bulunması HS’nin kalıtsal geçişli bir hastalık olma ihtimalini düşündürmüştür lakin bu hususta uygulanan bir kaç çalışmada HLA eş güdümlüliği gösterilememiştir.

Bazı otörler puberteden evvelce seyrek görülmesi, pre-menstrüel ve postpartum dönemde alevlenme olması nede-niyle hormonların tesirleri üstünde durmuşlardır.

Oral kontraseptiflerin de benzer etki yapması klimakteriumda ve gebelikte lezyonlarda iyileşme görülmesi bu fikiri destek-lemektedir. Bazı otörlerde antiandrojen tedavi ile semptomatik iyileşme bildirmektedirler. Barth ve arkadaşları, 66 HS’li hanım hasta ile gerçekleştirdikleri çalışmada androjen orantısında yükseklik bulamamışlardır. Bu namacıyla-le hormonların tesirleri tam olarak bilinmemektedir. Bazı çalışmalarda HS’li hastaların denetim grubuna nazaran daha oldukca sigara içtikleri bulunmuştur.

Sigaranın polimorfo-nükleer lökositlerin kemotaksisini çoğaltarak etiyolojide rol oynadığı düşünülmektedir (18).

Aşırı kiloluluğun HS’deki patojenik görevi tam olarak bilinme-mekle eş güdümlü, primer patogenezde rol oynamadığı lakin oklüzyon ve maserasyon yolu ile hastalığı arttırabileceği düşünülmektedir. Antiperspiranlar, deodorantlar ve kimyasal depilatör tüketimi suçlansa da tesirleri kesinleşmişdeğildir. Bakterilerin HS etiyopatogenezindeki görevi tartışmalıdır. Erken evrelerde pü genel anlamda sterildir.

Daha ileri evrelerde bakteriyel enfeksiyon lezyonun genişlemesi ve skar gelişimi amacıyla risk etkeni oluşturabilir. Meydana getirilen çalışmalarda izole edilen bakteriler Staphylococcus epidermidis, Echerichia coli, Klebsiella, Proteus, Streptococcus milleri, Bacteroides fragilis, B. meleninogenicus ve Chlamydia trachomatis’tir. Olguların %50 sinde ise hiçbir bakteri izole edilmemiştir

HS, Hidradenitis suppurativa, köpek memesi hastalığı

İlgili Makaleler ::.

Yorum Yaz ::.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir